Hiç sabah uyandığında günü nasıl atlatacağını düşünüyor musun?
Ne yaparsan yap, ne kadar çok çalışırsan çalış yeterince iyi olmadığını hissediyor musun?
Doğru olanı yapmak ve başkalarının övgüsünü ve saygısını kazanmak için çok fazla zaman ve enerji harcıyor ama derinde bir yerde yeterince iyi olmadığını hissediyor musun?
Henry Thoreau “Oldukça kalabalık bir insan grubu hayatlarını sessiz bir çaresizlik içinde sürdürüyor.” diyor. Ne yazık ki bu söz beklenenden daha sık doğruluğunu kanıtlanıyor.
Hayatını sessiz çaresizlik içinde yaşamaya mecbur değilsin. Etrafta çaresizlik duygusu içinde dolaşman gerekmiyor. Bu dört basit aracı kullanarak kendine güvenip, doğuştan sahip olduğun mutlulukla yaşamını sürdürebilirsin.
İşte değersizlik duygusunun üstesinden gelmen için dört araç:
1- Odağını Değiştir
Değersizlik duygusunun üstesinden gelmek istiyorsan, kendinle ilgili “hatalı” olduğuna karar verdiğin şeylere odaklanmayı bırakmalısın. Odağını değiştirmeli ve farklı bir açıdan bakmalısın.
Benimle ilgili doğru olan ve benim anlamadığım şey nedir? Diye sormak bunu başarmak için muhteşem bir yol.
Ayrıca “Eğer hatalı olmasaydım, yanlış olmasaydım, ne olurdum?” Diye de sorabilirsin. Bu sorular gevezelik eden olumsuz zihnini durduracak ve senin kendinle ilgili muhteşem olanı görmeni sağlayacak.
2- Hepsi Sadece Seçim
İnsanlar hayatta yaptıkları seçimlere baktıklarında değersizlik duygusuna takılıp kalırlar. Doğru ve yanlış seçimler olduğu fikrini benimser ve kendilerini yanlış olduğuna karar verdikleri seçimleri için yargılarlar.
Seçim sadece seçimdir ve yaptığın her seçim bir şey yaratır. Yaptığın her şey daha fazla farkında olmanı sağlar. Eğer yaptığın seçimleri yargılamayı bırakırsan, her seçimin ne yarattığını görür ve istediğini yaratan seçimler yaparsın.
Eğer kendini ve seçimlerini yargıladığını fark edersen hayatın geri kalanını yaşamak için 10 saniyen olduğunu farz et.
Ne seçerdin?
O hayat sona erdi. Hayatın geri kalanını yaşamak için 10 saniyen olduğunu farz et.
Ne seçerdin?
Bunu denersen seçim yapmanın kolaylaştığını ve yargılamanın yok olduğunu fark edersin.
Eğer bir seçim sadece 10 saniyeliğine geçerliyse, nasıl iyi ya da kötü olabilir? Olamaz… O sadece seçimdir…
3- Kafanı Değiştir
Düşünceler, hisler ve duygular değişebilir.
Eğer değersiz olduğun ve hak etmediğin duygusuna saplanıp kaldıysan, orada kalmak zorunda değilsin. Kendinle ilgili olumsuz bir düşünceye sahip olduğunda dur ve “ilginç bakış açısı. Benim ilginç bakış açım.” de ve bunu birkaç kez tekrarla.
Böylece kendini yargıladığın ve yeterince iyi olmadığına karar verdiğin her yer gerçek olmaktan çıkar ve ilginç bakış açısına dönüşür ve bir şey sadece ilginç bakış açısı ise değişebilir.
4- Mükemmellik Yalanını Bırakın
Değersiz olduğun duygusunu sürdürmene neden olan yalanlardan biri her zaman doğru ve haklı olman ve doğru olanı yapman gerektiği düşüncesidir. Başka bir deyişle mükemmel olman gerektiği yalanıdır.
Mükemmellik arayışı bizi asla yeterli olmadığımız, asla doğru olmadığımız, asla yeterince iyi olmadığımız ve asla yeterince başarılı olmadığımıza ilişkin kendi yarattığımız döngüde tutar. Ne kadar iyi olursan ol asla yeterli değildir.
Mükemmel için çabalamak yerine büyüklük için çabala.
Büyüklüğü seçtiğinde kendine daha büyük olmak için izin verir ve kendini yeterince iyi olmadığın için yargılamazsın. Büyüklüğü seçtiğinde hataların bir gün önce olduğundan daha büyük olmanı sağladığını fark edersin.
Büyüklüğü seçtiğinde, yaptığın her seçimin bugün olduğun kişiyi yarattığını fark edersin.
Mükemmellik senin yargın, oysa büyüklük senin bütününü kapsayan ve hiçbir parçanı yargılamayan hediyen.
Büyüklüğü seç!
Kim olursan ol, ne yaşamış olursan ol, ne seçimler yapmış olursan ol, düşündüğün gibi çuvallamış / boka sarmış değilsin. Değersiz hissederek dolaşırsan, bir yalana inanır ve kendin olamazsın. ”Benimle ilgili doğru olan nedir?” diye sormaya başla ve neşeyi seç.
Bu gerçekten bir seçim.
Dr. Dain HEER